22 Ağustos 2017 Salı

13 Reasons Why 1. Sezon Dizi Yorumu


Herkese Merhabalar!

  Yine üşengeçliğimden ötürü aylardır geciktirdiğim 13 Reasons Why’ın dizi yorumuyla karşınızdayım. Baştan belirtmeliyim ki bu yorumum spoiler içermeyen genel bir yorum olacak. Diğer yazım da ise kaset sahiplerinden bahsettiğim spoilerlı bir yazı olacak.

  13 Reasons Why'a geri dönecek olursak; dizi adeta patladı, özellikle gençler tarafından bayağı izlendi. Hatta bu diziden etkilenip intihar eden olduğunu bile okudum. İntiharı havalı bir hale getiriyor, meşrulaştırıyor gibisinden eleştirenler oldu. Peki bu dizinin olayı ne? Gerçekten intihara özendiriyor mu? Nasıl bir dizi? Bu konuda neler düşündüğümün cevabını vereceğim.


  Övünmek gibi olmasın ama bendeniz daha ortada dizi mizi yokken 2015 yılında dizinin kitabını okumuştum ve blogumda en çok okunan yazım olacağından habersiz yorumlamıştım. Kitabın konusunu çok orjinal bulmuştum. Hatta çok iyi hatırlıyorum. Üniversitede Sözlü Anlatım dersinde  yıl içinde okuduğumuz kitapları sunacaktık. Sunumda Ölmek İçin 13 Sebep'e de yer vermiştim. Milletin ilgisini çekmişti, sunum bitiminde kitabı soranlar falan olmuştu. Kitabın yorumu için şuraya tıklayabilirsiniz.


  Daha sonra dizisinin çıkacağı kesinleşti. İlk başta Hannah Baker rolünde Selena Gomez'in olacağı haberleri çıkmıştı. Ama daha sonra Selena Gomez dizinin yapımcısı oldu. Ayrıca dizi için şarkı da söyledi. Açıkçası ben bu durumu daha doğru bir karar olarak düşündüm. Eğer Selena oynasaydı aklıma sürekli bunun bir dizi olduğu olduğu, acaba şu sahneyi nasıl çektiler gibi sorular gelecekti. Kısacası Selena çok ünlü bir şarkıcı olduğu için onu Hannah Baker olarak düşünemezdim.
  • Dizi 13 bölümden oluşuyor.
  • 13 Reasons Why bir Netflix dizisi.
  • Dizinin sonu başından belli ama bir şekilde bunun olmamasını umut ederek izliyorsunuz. İnsana çaresiz hissettiriyor. Üzücü bir hikaye olduğunu baştan söylemeliyim.
  • Dizinin her bölümü ayrı bir olay içeriyor. Ayrıca Clay'in kaseti izleyicide çok merak uyandırıyor. Bu bakımdan kendini izlettiren, akıcı bir dizi.
  • Bazı sahneler çok ağır. Hatta dizinin belli bölümlerinin başında seyirciyi yaş konusunda uyaran yazı çıkıyor. Yaşınız çok küçükse izlemenizi önermiyorum. Ayrıca diziyi yaşınız küçükse yanlış yorumlayabilirsiniz. 
  • Dizinin 2. Sezonu da olacak. 2018'in Mart ayında çıkması bekleniyor. Dylan Minnette'nin dediğine göre 2. Sezonun konusu iyileşme olacak. Diziyi izlerken bitecek diye üzülüyordum ve devamı olsa keşke diye düşünüyordum. Ancak bir yandan da Katherine olmayacaksa olmaz diyordum. Sızdırılan çekim görüntülerinde Katherine'de var. Bakalım nasıl yapacaklar? Merakla bekliyorum. İlk sezonda neler olacağını kitaptan dolayı biliyordum. Bu yüzden 2.sezon benim için sürprizlerle dolu olacak.
Dizinin/Kitabın Konusu


  Hannah Baker, intihar etmiş bir genç kız. İntihar etmeden önce, onu bunu yapmaya iten, sebep olan 13 kişi için kaset doldurur. Herkes kasetleri sırayla dinleyecek ve bir sonraki kaset sahibine ulaştıracaktır. Eğer bunu yapmazlarsa Hannah'ın kasetleri emanet ettiği Tony, kasetleri herkese yayacaktır.

Katherine Langford- Hannah Baker




  Bu kızı bu role çok yakıştırdım. Tam bir Hannah Baker olmuş. Hatta hayal ettiğim Hannah'tan bile daha iyiydi. İlk büyük çaplı işi bu dizi olmuş. Ve ben kızın oyunculuğunu çok beğendim. Çok fazla tecrübesi olmamasına rağmen hiç sırıtmadı oyunculuğu ve bu dizi sayesinde herkesin tanıdığı bir isim oldu.  Bu rolü Skype üzerinden kapmış olduğunu duyunca çok şaşırmıştım. Bu arada diziyi izlerken sürekli Katherine Langford'un ne kadar güzel olduğunu düşündüm. Nasıl bir güzelliktir bu? Saçı uzunken ayrı kısayken ayrı güzel.  Neyse konumuz bu değil. Kız 96 doğumlu. Benden sadece 1 yaş büyük. Bir onun yaşadığı hayata bakıyorum bir de benimkine. Yaşıyorsun bu hayatı be Katherine!

Clay Jensen- Dylan Minnette


  Clay için Dylan Minnette pek olmuş mu emin değilim. Bazen diyorum iyi bir seçim bazen de diyorum yok ya olmamış. Oyuculuğundan ötürü bir eleştirim yok, zaten rolünü güzel oynadı. Sadece bana çok cılız geldi. Liseli bir genç gibi gösteriyor ama diğerlerinin yanında yapı olarak çok cılız kalıyordu bence. Hatta sırf bu yüzden Hannah'la da pek uyumlu bulamadım. Ama yine de karakterinden dolayı seviyorum. Bu arada diziyi en sürükleyici hale getiren karakterlerden biri Clay'di. Çünkü böyle birinin Hannah'a zarar verecek ne yaptığını merak ediyorsunuz. Bu yüzden Clay'in kaseti ne zaman gelecek diye izlerken dizinin ne ara bittiğini anlamıyorsunuz.

Not: Kylie Jenner Clay Jensen istiyorum diye tweet atmış. Kylie, üzgünüm tatlım ama gerçek hayatta asosyal der dışlarsın. Show yapma. Ağla.


Diğer Karakterler ( Kaset Sahipleri)


  Bu karakterlerden daha detaylı olarak bir sonraki yazımda bahsedeceğim. Şimdi genel olarak bahsetmek gerekirse bu kişilerin çok çeşitli karakterler olduğunu söyleyebilirim. İçinde çok adi olanlar da var, bilmeden zarar vermiş olan da. Pişman olan da var zerre pişman olmayan da. Çoğu günlük hayatımızda farklı kılıklarda rastladığımız insanlardan oluşuyor. Her insanın hayatına bu tip bir insanın kötülüğü değmiştir, emin olun. Tabi hayatının mükemmel ötesi olduğunu, her şeyin yolunda olduğunu iddia edenler başka.

Dizide Kullanılan Renkler

  Hannah ölmeden önce dizide sarımsı, sıcak renkler kullanılırken, öldükten sonra daha mavi alt tonlu, soğuk renkler kullanılmıştı. Aşağıda koyduğum gif bunun çok güzel bir örneği:


  Renklerin insanlar üzerinde bıraktığı etkilere inanan biri olarak kullanılan bu tekniğin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu sayede hangi sahne flashback hangisi günümüzde geçiyor anlamayı kolaylaştırıyordu.

  Hazır konu buradan açılmışken Clay'in günümüzde yüzünün dayak yemekten ya da düşmekten morarmış, dağınık oluşu da acı çeken ifadesini daha da destekliyordu. İçi dışına yansımış gibi hissettiriyordu. Ve yine flashback mi günümüz mü anlamayı kolaylaştırıyordu.



Kitap ve Dizi Farkları


  Bana kalırsa kitap gayet iyi diziye uyarlanmıştı. Ufak tefek farklar elbette var. Çoğu farklılığı da sevdim. Bazıları keşke kitapta da olsa diye bile düşündüm. Kitabını da gayet beğendim ama kabul etmek gerekir ki orada eksik ya da yetersiz bulduğum taraflar dizide daha mantıklı hale getirilmişti. Kitap güzel ama kabul etmek gerekir ki dizisi daha güzel.

  Peki neler bu farklılıklar?
  • Kitapta Hannah'ın ailesine yer verilmiyordu. Ancak dizide kızının intiharıyla yıkılan ve nedenini sorgulayan bir aile vardı.
  • Kitapta Clay kasetleri ardı ardına dinliyordu. Dizide ise günlere yayarak izliyor. Aslında bunu yapmak zorundalardı. 13 bölümlük bir dizinin tek bir günde geçmesi elbette olmazdı.
  • Clayin kaset sıralaması kitapta 9., dizide 11.ydi.
Aslında birkaç şey daha var ama söylersem spoiler olur. Heyecanınızı kaçırmak istemem.

Hannah'ın Ölmek İçin 13 Sebebi Yeterli mi?


  Aslında başlıkta kullandığım ifade çok doğru değil. Farkındayım. Çünkü intihar biraz da kötü bir psikolojiyle verilen bir karar. O an insanların kafasından geçenleri anlayamayız. Kimse durduk yerde ölmek istemez sonuçta.

  Kasetler ilk başta o kadar kötü şeylerden bahsetmiyordu. Evet kötüydü ama bir şekilde düzeltilebilecek şeylerdi. Çoğu kişinin günlük hayatta maruz kaldığı türden olaylardı.  Ama son kasetler gerçekten insanı çökerten olaylardı. İzlerken beni bile kötü etkiledi dizideki o karamsar atmosfer. Kar büyüye büyüye çığ oldu. Ve Hannah artık hayattan umudu kesti. Tabiki asla yapmaması gerekiyordu. İntihar hiçbir şeyi çözmez. Ama o zaman da dizi olmazdı ya neyse. Kısacası dünya tarihinde bunun gibi sebepler( suçluluk duygusu, yalnızlık, değersizlik hissi, travma...)çoğu insanın intiharına sebep verdi. Bunlar malesef oluyor.

Ben Olsam Ne Yapardım?

  Eğer ben Hannah olsaydım intihar etmezdim falan demeyeceğim. Çünkü hayatta büyük konuşmamak gerekir. Sadece o kötü süreçte ne yapardım, bundan bahsedebilirim.


  Bir kere aileme her şeyi anlatmasam da biraz da olsa derdimi söylerdim. Ne yapmam gerektiği konusunda tavsiye alırdım. Sonuçta birinin beni teselli etmesi lazım. Zaten aile bu yüzden vardır. Bence Hannah arkadaşlara ailesinden daha çok değer veriyordu. Ha bir de herkese kaset bırakmışken aileme de en azından bir mektup falan bırakırdım. Dizide bu çok saçma gelmişti.

  Okulda adımı çıkaran kişinin karşısına geçer hesap sorardım. Aslında çok özgüvenli biri değilim ama sinirlenince öfkemden güç alıp yapardım bunu. Bir daha da asla onun olduğu yere adım atmazdım. Bütün ilişkimi keserdim. Hele de bir arkadaş grubunda kabul görmek adına bile olsa hiçbir şey olmamış gibi yapmazdım. Kısacası kin beslerdim.

  Erkek arkadaş bulmak için kendimi bu kadar küçük düşürmezdim. Akışına bırakırdım. Olursa olur zaten. Aynı şekilde normal bir arkadaş için de böyle yapmazdım.

  Yine bir şeyler derdim de spoiler olur. Demiyorum o yüzden.

  Ancak bir şeyi Hannah gibi yapardım . Eğer oldu da intihar etmeye karar verseydim- umarım olmaz- beni buna sürükleyen insanlardan bahsettiğim bir şey bırakırdım arkamda. O mutlu mesut yaşarken benim onun yüzünden öldüğümü bilsin diye. Bilmese içim rahat etmezdi herhalde.

İntihar

   Dizi bir yandan sosyal bir mesaj kaygısı taşıyor. Hatta finalden sonra Beyond the Reasons adlı bir belgesel gibi bir şey çekmişler. Orada intihardan, sebeplerinden, diziyle bağdaştırarak bahsediyorlar. Oyuncular sürekli röportajda intiharın engellenmesi adına konuşmalar yapıyor.


  Bunun yanı sıra dizinin intiharı süslediğinden, özendirdiğinden bahseden bir kitle de var. Aslında kişi bunu yanlış bir psikolojiyle izlerse yanlış yorumlayabilir. Böyle tehlikeli bir yönü de olabilir. Hatta birisi bu diziden etkilenip buna benzer bir şekilde intihar etmiş haberini bile okudum. Dediğim gibi herkesin beyni farklı çalıştığı için diziyi yorumlamaları farklı olabilir. Ancak dizinin amacı bu değil. Zira çoğu kez altına basa basa intiharın seçilmemesi gerektiğini gösterdiler.


  Önceden intihar eden insanlara karşı bakış açısı biraz daha sertti. Ailelerine bunu nasıl yapar? Onları bu yükle nasıl bırakır? Böyle düşünürdüm. Ancak bu konu hakkında kitap okuyunca, dizi ve filmler izleyince farklı bir bakış açısına sahip oldum. O insanın o an ne hissettiğini bizler bilemeyiz. Ve herkesin acı eşiği farklıdır. Kimisi çok kırılgandır. En ufak mesele bile onu çok çabuk yıpratır. Kimi insan ise daha dayanıklıdır. Çok daha kötülerini görmüş ve atlatmıştır.


  İntihar malesef çok acı bir seçim.  Keşke hiç yaşanmasa. Her insanın hayatı çok değerli. Sadece bir kez yaşama hakkımız var. Kimse bu hakkı almamalı. Kişinin kendisi bile yapmamalı bunu. İllaki bunu bir şey tetiklemiştir ama kişinin kendisi de bu yolu seçmemeli. Bir gün her şeyin geçeceğini anlamalı.

Zorbalık


   Hannah'ın diğer maruz kaldığı şeylerden biri de zorbalıktı. Kimsenin kimseye zorbalık yapmaya hakkı yok. Böyle bir durumda kişi kendini korumayı da bilmeli. Ancak basiret bağlanması dediğimiz bir olay da var. Mesela bana çok olur bu. Normalde tepkimi koyabileceğimi düşündüğüm bir şey başıma gelince put gibi kesilebiliyorum. Sonra pişman oluyorum, keşke şunu şunu yapsaydım ya da deseydim diye kendimi yiyorum. İnsanın insanın elinden çektiği nedir şu dünyada?

Yalnızlık


   İnsan yapısı gereği sosyal bir varlık. Hepimiz çevremizde bizi anlayan, içimizi döktüğümüz birine ihtiyaç duyarız. Hannah'ın belki de en büyük sorunu arkadaşı olarak gördüğü kişilerin onu satması, yarı yolda bırakması hatta kazık atmasıydı. Kimse de elinden tutmadı şu kızın. Tek bir arkadaş eli uzansa kızın durumu farklı olabilirdi.


  Özellikle liselerde gruplaşma çok olur ve kendini bir gruba ait hissetmek istersin. Bir ara dersaneye gidiyordum ve Hannah gibi resmen bir arkadaşım olsun istedim ama olmadı. İnanın dersaneye gitmekten nefret ediyordum. Teneffüslerden, yalnız yemek yemekten nefret ediyordum resmen. Çevreme anlattığımda ise bu durumun benim mesafeli duruşumdan kaynaklandığını falan ima ettiler. Ama sorun inanın bende değildi, dershanedekilerdeydi. Kimi arkadaşı benle yakınlaştı diye kıskandı ve engelledi. Kimisi tüm konu açma girişimlerime çomak soktu. Kimi sınıfa tanıdığı arkadaşı gelince benimle konuşmayı bıraktı. Neyseki o zamanlar bitti. Yalnızlık berbat bir duygu, bunu ben de deneyimledim.  O yüzden Hannah'ı çok iyi anladım.

Müzikleri

  Dizinin müzikleri güzeldi ama çok da benim tarzım değil. Dizide izlerken güzel oluyor ama normalde dinleyince o kadar güzel gelmedi. Selena’nın dizi için yaptığı şarkı güzeldi. O benim tarzıma daha yakın, onu dinliyorum.


   Ha bir de fragmanda  duyduğum şu şarkı ağzıma bir ara yapışmıştı.


Ek olarak ise şu:




  Şimdilik benden bu kadar. Daha önce de belirttiğim gibi diziyle ilgili bir yazım daha olacak. O yazıda diğer karakterleri ve olayları bol spoilerlı bir şekilde inceleyeceğim. Diziyi izleyenleri şimdiden beklerim. Okuduğunuz için teşekkürler.

  Sevgiyle kalın!
Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.

3 yorum:

  1. ^^Not: Kylie Jenner Clay Jensen istiyorum diye tweet atmış. Kylie, üzgünüm tatlım ama gerçek hayatta asosyal der dışlarsın. Show yapma tatlım. Ağla.^^ :D :D hahahhah burada sana aşırı derecede katılıyorum :D
    Hemen bir sonraki yazıyı okuyacağım .. :)

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel analiz yapmışsın.Tebrik ederim canım.

    YanıtlaSil